Emeklilikten Sonra Tekrar Çalışma(SGDP)

Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP ) nedir?

Belirli yaş, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı şartını yerine getirip emeklilik ve yaşlılık aylığı bağlanan sigortalıların yaşlılık aylığı kesilmeden hizmet akdine tabi çalışmaları halinde işverenlerinden, kendi adına ve hesabına tabi çalışmaları halinde kendilerinden alınan primdir.

Sigortalıların sosyal güvenlik destek primi uygulamasına tabi olup olmadıkları ve uygulamada hangi kanun hükümlerinin ve maddesinin geçerli olacağı ilk defa sigortalı olunan tarihe göre değişiklik göstermektedir.

SGDP Uygulaması Ne Zaman Başlamıştır?

(4/a) (SSK) sigortalıları yönünden SGDP uygulamasına 6/5/1986 tarihinden itibaren başlanılmış olup bu tarihten sonra yaşlılık aylığı bağlanan SSK sigortalılarının yeniden çalışmaya başlayıp istekte bulunmaları halinde SGDP ödenmesi imkan sağlanmıştır.

Bağ-Kur, Emekli Sandığı ya da banka sandıklarına göre emekli olup (4/a) kapsamında çalışmaya başlayanlar da 6/5/1986 tarihinden itibaren SGDP’ye tabi tutulmuşlardır.

1/10/1999 tarihinden itibaren (4/a) kapsamında yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra serbest avukat veya noter olarak çalışmalarını sürdürenlerin aylıklarından sosyal yardım zammı dahil % 15 oranında SGDP kesilmeye başlanmıştır.

(4/b) (Bağ-Kur) sigortalılarından emekli olduktan sonra Bağ-Kur kapsamında çalışması olanlar hakkında SGDP uygulamasına ilk defa 8/9/1999 tarihinden itibaren başlanılmıştır. Bağ-Kur sigortalılarının aylıklarından % 10 oranında SGDP kesintisi yapılmıştır.

SSK, Emekli Sandığı ya da banka sandıklarına göre aylık alıp (4/b) kapsamında çalışmaya başlayanlardan ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlardan 2/8/2003, gelir vergisinden muaf olup esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar ve şirket ortaklarından 28/1/2004 tarihinden itibaren 12 nci gelir basamağının % 10’u oranında SGDP alınmaya başlanmıştır. Bu kişiler SGDP prim tutarını Bağ-Kur’a ödemişlerdir.

2008 Yılı Ekim Ayı Başından İtibaren Sigortalı İlk Defa Çalışmaya Başlayıp Emekli Olacak Kişilerde SGDP Uygulaması Nasıldır?

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun yürürlüğe girdiği Ekim/2008 döneminden sonra sigortalı olup çalışmaya başlayanlardan yaşlılık aylığı bağlananlardan tarımsal faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç yeniden çalışmaya başlayanların aylıkları çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilmektedir.

Aylıkları kesilen sigortalılardan kısa vade, uzun vade ve genel sağlık sigortası primi alınarak, bu çalışmaları sona erdikten sonra yeni aylıkları bu hizmetleri de dahil edilerek yeniden hesaplanmaktadır. Diğer bir deyişler bu kişilerden SGDP kesilmemektedir.

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sadece 4/1-(b) kapsamında çalışanlar hakkında sosyal güvenlik destek primi uygulaması öngörülmüş olmakla birlikte, 29/1/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanun ile Kanunun 30 uncu maddesinde yapılan değişiklik ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar yönünden sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verilmiştir.

5510 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde 6663 sayılı Kanun ile yapılan söz konusu değişikliklerin 6663 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 10/2/2016 tarihini takip eden ödeme dönemi başında yürürlüğe gireceği öngörülmüş ve bu çerçevede, 29/2/2016 tarihinden itibaren sigortalıların aylıklarından yapılan sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verilmiş ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişiler hakkında 1/3/2016 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi uygulanmasına imkan kalmamıştır.

      Dolayısıyla;
  • 2008/Ekim ay başından sonra ilk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bendi kapsamında sigortalı olup, yaşlılık aylığı bağlananlardan Kanunun 4/1-(a) ve 4/1-(c) bendi kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilecektir.
  • İlk defa Kanunun 4/1-(a), 4/1-(b) ve 4/1-(c) bentleri kapsamında sigortalı olup yaşlılık aylığı alanlardan Kanunun 4/1-(b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlardan; - 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edilecek, almakta oldukları yaşlılık aylıklarından, 2008/Ekim ay başından 1/3/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Aylıklardan kesilecek sosyal güvenlik destek primi oranı 2008/Ekim ay başından itibaren % 12, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak % 15’i geçmeyecek şekilde olup, 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/2/2016 tarihine kadar da % 10 olarak uygulanacaktır. Yaşlılık aylığından kesilecek olan sosyal güvenlik destek primi tutarı, 4/1-(b) sigortalılarına ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olmayacaktır. Ayrıca,1/3/2016 tarihinden itibaren söz konusu çalışmaları sigortalı çalışma olarak değerlendirilmeyecek ve aylıklardan sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmayacağı gibi aylıkları da kesilmeyecektir. - 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunmakla birlikte 1/3/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarından 1/3/2016 tarihine kadar yukarıda açıklandığı şekilde sosyal güvenlik destek primi kesilecek, 1/3/2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilecek ve Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacaktır.

2008 Yılı Ekim Ayı Başından Önce Sigortalı Olanlarda SGDP Uygulaması Nasıldır?

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olanlar ile malullük veya yaşlılık aylığı bağlananlar ve 2008 yılı Ekim ayında sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edilmektedir.

5510 sayılı Kanunda 6663 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu 4/1-(b) kapsamında çalışanlar hakkında 1/3/2016 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi uygulamasına son verildiğinden, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malullüğü, malullük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler yönünden;

       - 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunan sigortalıların yaşlılık aylıklarından ve malullük aylıklarından, 2008/Ekim ay başından 1/3/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Aylıklardan kesilecek sosyal güvenlik destek primi oranı 2008/Ekim ay başından itibaren % 12, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak % 15’i geçmeyecek şekilde olup, 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/2/2016 tarihine kadar da % 10 olarak uygulanacaktır. Aylıklardan kesilecek olan sosyal güvenlik destek primi tutarı, 4/1-(b) sigortalılarına ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olmayacaktır. Ayrıca, 1/3/2016 tarihinden itibaren söz konusu çalışmaları sigortalı çalışma olarak değerlendirilmeyecek ve aylıklardan sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılmayacağı gibi aylıkları da kesilmeyecektir.

       - 2008/Ekim ay başı ila 1/3/2016 tarihleri arasında 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayıp yaşlılık aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunmakla birlikte 1/3/2016 tarihinden itibaren yaşlılık aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarından 1/3/2016 tarihine kadar yukarıda açıklandığı şekilde sosyal güvenlik destek primi kesilecek, 1/3/2016 tarihinden itibaren aylıklarının kesilmesi için yazılı istekte bulundukları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilecek ve Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınacaktır.

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 (a) kapsamında hizmet akdi ile çalışanların prime esas kazançları üzerinden, % 32 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir. Sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışan sigortalının iş kazası geçirmesi veya meslek hastalığına tutulması halinde, bu sigorta kollarından gerekli yardımlar yapılacaktır.

Harp malulleri ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre;

aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malullüğü aylığı almakta iken; Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla çalışmaya devam edenler ile sonradan Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için bunların; 4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaları halinde, aylıkları kesilmeyecek ve haklarında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanacaktır. Bunların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren, haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanmaktadır. Bunlardan genel sağlık sigortası primi alınmamaktadır.

5434 sayılı Kanuna göre vazife malullüğü aylığı almakta iken 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla;

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaya devam edenler hakkında, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir ay içinde yapacakları yazılı tercihleri doğrultusunda, iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hükümleri ve uzun vadeli sigorta kolları veya sosyal güvenlik destek primine ait hükümler uygulanmaktadır. Bunlardan uzun vadeli sigorta primi ödeyenlerin belirtilen süre içinde yazılı talepte bulunmamaları halinde ayrıca iş kazası meslek hastalığı hükümleri uygulanmaktadır, sosyal güvenlik destek primi kesilmemektedir.

Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı bağlananlardan;

4/1-(a) ve 4/1-(b) kapsamında çalışmaya başlayanlar hakkında da yazılı talepleri doğrultusunda işlem yapılmaktadır. Bu bent kapsamında olanlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmamaktadır.

SGDP Primini Kim Öder, SGDP Prim Oranı Nedir?

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 4 (a) kapsamında hizmet akdi ile çalışanların prime esas kazançları üzerinden kesilen %32 oranındaki sosyal güvenlik destek primini ödemekle işverenler yükümlüdür. Hizmet akdi ile çalışan sigortalıların yaşlılık aylığından destek primi kesilmesi mümkün değildir.

2008 yılı Ekim ayı başından önce sigortalı olan kişilerin Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra aylık bağlanıp bağlanmadığına bakılmaksızın, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra tarımsal faaliyetlerde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar hariç, 4 (b) kapsamında çalışmaya başlayanların sosyal güvenlik destek primleri, almakta oldukları yaşlılık ve malullük aylıklarından 2011 yılından itibaren %15 oranında kesilmektedir. Bununla birlikte, 6645 sayılı Kanun gereği 2015/Temmuz ödeme döneminden 29/02/2016 tarihine kadar sosyal güvenlik destek primi oranı %10 olarak uygulanmakta, 6663 sayılı Kanun gereğince de aylık bağladıktan sona 4(b) kapsamında çalışanların aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesintisi uygulamasına son verilmiştir.

Kişiler Aylıklarından SGDP Kesintisi Yapılması İçin Nereye Nasıl Başvurmalıdır?

Sigortalıların sosyal güvenlik il/merkez müdürlüğüne dilekçe ile başvuru yapmaları gerekmektedir.D

SGDP Kimlerden Kesilmemektedir?

  • Kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunup bu kapsamdaki çalışmaları nedeniyle emekli olanlarla, hizmet akdine tabi çalışması dolayısıyla, kendi nam ve hesabına bağımsız çalışan ya da devlet memuru olarak emekli olduktan sonra kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanların aylıkları kesilmemekte, bunlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamaktadır.
  • Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden yaşlılık ve emekli aylığı alanlardan SGDP kesilmemektedir. Bunlar hakkında işverenleri tarafından kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primleri ödenir.
  • Cumhurbaşkanlığına seçilenler, dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar, yasama organı üyeliğine seçilenler, mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar, sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler, yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler, vakıf üniversitelerinde görev alanlar, özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Başbakan tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler ile 2547sayılı Yükseköğretim Kanununun 60 ıncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca Yasama Organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamaktadır.

3201 Sayılı Kanuna Göre Yurtdışı Hizmet Sürelerini Borçlanarak Aylık Bağlananlardan Türkiye’de Çalışmaya Başlayanlar Hakkında Ne Yapılır?

Yurtdışı hizmet borçlanması yaparak emekli olanlardan Türkiye’de çalışmaya başlayanların aylıkları 19/6/2012 tarihine kadar kesilmekte, bunlar hakkında SGDP hükümleri uygulanmamakta iken bu tarihten itibaren yurtdışı hizmetleri borçlanarak aylık bağlananların Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde SGDP’ye tabi olmalarına imkan sağlanmıştır.

SGDP Kapsamında Yapılan Yardım Var Mıdır?

(4/a) sigortalıları yönünden SGDP ödenmiş sürelerde sigortalılara iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası yönünden yardım yapılmakta olup, bu süreler malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları yönünden sigortalılık süresi sayılmamakta, primler toptan ödeme olarak iade edilmemekte ve hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmamaktadır.

(4/b) sigortalıları yönünden SGDP ödenmiş süreler sigortalılık süresi sayılmamakta, primler toptan ödeme olarak iade edilmemekte ve hizmet birleştirilmesinde dikkate alınmamaktadır.

Sosyal Güvenlik Destek Primi Alınması Anayasaya Aykırı Mıdır?

Kendi adına ve hesabına çalışması bulunanlardan alınan SGDP karşılığında herhangi bir sosyal sigorta yardımı yapılmaması, bu kesintinin herhangi bir nedeninin bulunmadığı, Devletin otoritesine dayanarak vatandaşından karşılıksız olarak aldığı her türlü vergi, resim, harç ve benzerlerinin hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmaması gerekçe gösterilerek Anayasaya aykırılığı nedeniyle itiraz başvurusu yapılmış, Anayasa Mahkemesi 5/11/2008 tarihli ve 27045 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararıyla Anayasanın 2 nci maddesindeki hukuk devleti ilkesiyle toplum yaşamında eşitlik temeline dayanan adil bir hukuk düzeni kurulması amaçlandığı; SGDP uygulamasıyla, çalışmaya devam ederek kazanç sağlayanlarla sağlamayanlar arasında adil bir dengenin kurulmasının sağlandığı, sosyal güvenlik destek priminin, sosyal güvenlik kurumlarının mali yapılarının güçlendirilmesi ve böylece sosyal sigortacılık faaliyetinin sürdürülebilmesi amacına yönelik olduğu, bu uygulamanın sosyal güvenlik sistemi çerçevesinde değerlendirilmesi yapıldığında, emekli olan bir sigortalının işine devam etmesinin, hem istihdamı menfi yönde etkilediği, hem de sigortalı sayısının artmasını engellediği, dolayısıyla, emekli olan kişilerin işlerini başkalarına devretmek suretiyle genç sigortalıların sisteme dahil olmalarını teşvik etmenin, bu mümkün olmadığı takdirde, alınacak SGDP ile sisteme katkılarının sağlanmasının hedeflendiğinin anlaşıldığı, Anayasanın 60 ıncı maddesinde yer alan “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” şeklindeki anayasal düzenleme çerçevesinde değerlendirildiğinde; herkesin sosyal güvenlik hakkından yararlanabilmesi bakımından sosyal güvenlik kurumlarının mali yapılarının güçlendirilmesine ihtiyaç bulunduğu; bu bağlamda, itiraz konusu kuralın, Anayasanın 60’ıncı maddesinde sözü edilen tedbirler kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca, sosyal ve ekonomik haklar alanında Devlete yüklenen görevlerin, Anayasanın 65 inci maddesinde belirtildiği biçimde mali kaynakların yeterliliği ölçüsünde yerine getirilebileceğinden SGDP uygulamasının Anayasa’ya aykırı olmadığına karar vermiştir.

Emekli Kavramı

Yaşlılık, yetişkinliğin bir uzantısı olarak yaşam süresinin ileriki döneminde fiziksel ve ruhsal değişimlerin yoğun bir şekilde görüldüğü bir evre olarak tanımlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü 65 yaş ve üstündeki bireyleri yaşlı kabul etmektedir. Ancak bu sadece kronolojik yaşın sınırını tanımlamaktadır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte doku ve organlarda oluşan yaşlanma ise biyolojik yaşlanmadır. Öte yandan, toplumsal değerler ve kültürel yapı da yaşlının ve yaşlılığın yerini belirlemektedir.

Emeklilik, kişinin hayat içerisindeki önemli değişim dönemlerinden biridir ve sıklıkla yaşlıların karşılaştığı ilk büyük değişimdir. Emekli olan kişi öncelikle gelir kaybına uğrayacak, bunun yanında sosyal rol ve yetkileri de değişecektir. Emeklilikle birlikte yaşanan bu kayıplara uyum sağlayamayan bireyler, kendilerini değersiz, önemsiz, yalnız, boşlukta ve çaresiz hissedebilirler. Hayatlarının geri kalanını planlamakta güçlük çekebilirler. Yakınlarına yük oldukları hissine kapılır ve bazen de onlara karşı öfkeli tavırlar sergileyebilirler. Oysa emeklilikle birlikte ortaya çıkan güçlü duygular tanınıp bu yeni duruma uyum sağlandığında, emeklilik bireyin kişisel gelişimini ve hayata yeni bir bakış açısı getirebilmesini sağlayacaktır.

Çalışma yaşamları boyunca ülkemizin gelişimine büyük katkısı olan emeklilerimizin, emeklilik haklarını en iyi şekilde kullanabilmeleri, sosyal devletin önde gelen görevleri arasındadır. Söz konusu görevleri yerine getirmek amacıyla öncelikle tüm bireylere eşit kapsam ve kalitede sosyal güvenlik hizmeti verilen bir yapının oluşturulması için hazırlanan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile norm ve standart birliği sağlanmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumunca teknolojik altyapı çalışmalarına hız verilmiş olup, daha kaliteli ve sürdürülebilir hizmet verebilmek için gerek sigortacılık gerekse sağlık alanında çok çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.

Emeklilik İle İlgili Temel Kavramlar

Dinamik yapıya sahip sosyal güvenlik mevzuatında teknik anlamda uzun vadeli sigorta kollarından kişilere belirli ödemelerin yapılabilmesi için belli koşulların sağlanması gerekmektedir.

A. Sigortalılık Süresi

Sigortalılık süresi, sigortalının malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına bağlı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih ile tahsis yapılması için yazılı istekte (emeklilik talebinde) bulunduğu tarih, ölen sigortalılar için de ölüm tarihi arasında geçen süre olarak dikkate alınmaktadır.

Örnek: İlk defa 01/08/1982 tarihinde hizmet akdine tabi işe başlayan ve 30/09/2009 tarihinde yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan bir sigortalının sigortalılık süresi, tahsis talep tarihinden ilk defa işe başlanılan tarih çıkartılarak aşağıdaki gibi tespit olunur.
Tahsis Talep Tarihi = 30/09/2009
İlk İşe Giriş Tarihi = 01/08/1982
Sigortalılık Süresi = 29/ 1/ 27 (27 yıl 1 ay 29 gün)

B. Prim Ödeme Gün Sayısı

Prim ödeme gün sayısı; malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak geçen sürelere ait gün sayısını ifade etmektedir.

C. Yaş

Yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanmasına ilişkin haklardan yararlanmak için gereken koşullardan biri de “yaş” olup, tahsis talep tarihinde aranan yaş şartı, tahsis talep tarihinden doğum tarihinin çıkartılması suretiyle tespit edilir.

Örnek : 30/03/2010 tarihinde tahsis talebinde bulunan bir sigortalının doğum tarihi 25/06/1953 olup talep tarihinde aranan yaş koşulu bu sigortalı için 57’dir.
Tahsis Talep Tarihi: 30/03/2010
Doğum Tarihi : 25/06/1953
Yaşı : 05 / 9 / 56 (57 yaş koşulu yerine gelmemiştir.)

Ölüm Aylığı

Geleceğiniz Güvence Altında — SGK

Ölüm Aylığına Hak Kazanma Koşulları Nelerdir?

Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

a-) En az 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya,

b-) 4/1-(a) sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş, olması şartıyla ölüm aylığı bağlanır.

Ayrıca;

a-) Malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemleri tamamlanmamış,

b-) Bağlanmış bulunan malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,

durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde ölüm aylığı bağlanır.

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/1-(a) sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmamaktadır.

Ancak, 1/10/2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm süreler dikkate alınmaktadır.

Ayrıca, kendi nam ve hesabına (5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi) çalışan sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için ölen sigortalıların genel sağlık sigortası primi dâhil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şarttır.

Ölüm Aylığı Kimlere Bağlanır?

Ölüm aylığı, ölen sigortalının;

a-) Eşine,

b-) Çocuklarına,

c-) Anne ve babasına, bağlanır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50 si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Çocuklarına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

Ölen sigortalının çocuklarına aylık bağlanabilmesi için çocukların cinsiyeti, yaşı, malul olup olmaması, öğrenim durumu ve medeni hali gibi kıstaslar mevcuttur.

Hak sahibi çocuklara ölüm aylığı bağlama şartları aşağıda açıklanmış olmakla birlikte, 21/03/2018 tarihli ve 7103 sayılı Kanun ile hak sahibi çocuklar için yeni düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre, 27/3/2018 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması talebinde bulunan çocuklardan 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılanlara; 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurana kadar aylık bağlanacaktır. Aylık almakta iken 4/1-(a) kapsamında sigortalılığa tabi çalışmaya başlayan hak sahibi çocukların da Kanunda belirtilen yaş ve öğrencilik nitelikleri devam ettiği sürece bağlanan aylıkları kesilmeyecektir.

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları, ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları, herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması, şarttır..

Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları,

Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması,

evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır. Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

Malul çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için ;

Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirdiği tespit edilen malul çocuklara da evli olup olmadığına, yaşına veya cinsiyetine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.

Malul çocuklara bağlanan ölüm aylıkları;

  • Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları tarihi,
  • Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı tarihi,
  • Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini,

izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Anne Ve/Veya Babasına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra vefat eden sigortalının anne ve/veya babasına aylık bağlanabilmesi için de yine birtakım kıstaslar mevcuttur. Öncelikle anne ve/veya baba 65 yaşın altında ise, ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisse olmak zorundadır. Ayrıca anne ve/veya babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirleri asgari ücretin net tutarından az olmak zorundadır. Yine anne ve/veya babaya ölen çocuklarından ölüm aylığı bağlanabilmesi için, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir/aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması da şarttır.

Anne ve/veya baba 65 yaşın üstünde ise, yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisseye bakılmamakta, artan hisse olmasa bile ölüm aylığı bağlanmaktadır.

Ölüm Aylığı Bağlanması İçin Nereye Ve Nasıl Başvurulur? Müracaat İçin Gerekli Belgeler Nelerdir?

4(a) (SSK)kapsamında ilk ölüm aylığı bağlama işlemleri için Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğümüze, ölüm aylığı bağlandıktan sonraki ikincil işlemleriniz için ise Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Bağımsız ve Hizmet Akdiyle Çalışanlar Emeklilik Daire Başkanlığı Mithatpaşa Cad. No:7 Sıhhiye/ANKARA adresine tahsis talep ve beyan taahhüt belgesi ile müracaat edilmesi gerekir.

4(b) (BAĞ-KUR) kapsamındaki ölüm aylığı bağlama işlemleri için sigortalının dosyasının bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüklerimize tahsis talep ve beyan taahhüt belgesi ile müracaat edilmesi gerekir.

Tahsis talep ve beyan taahhüt belgesine;

-Malul çocuklar için sağlık kurulu raporu

-Vasi İlamı (Hak sahiplerine vasi tayin edilmesi durumunda) eklenir.

Ayrıca, www.turkiye.gov.tr adresi üzerinden başvuru imkanı bulunmaktadır.

Kurumumuz ve MEB ve YÖK arasında yapılan protokol kapsamında öğrenci belgeleri elektronik ortamda temin edilmektedir. Öğrenci belgesinin güncel olup olmadığı konusunda tereddüt edilmesi durumunda hak sahiplerinden talep edilmektedir. SGK


Yaş haddinden emekli olma şartları neler?

Sigorta primlerini düzenli olarak yatıran ve gerekli şartlarının tümünü yerine getiren herkes yaş haddinden emeklilik hakkını kazanmaktadır. Peki yaş haddinden emeklilik ne demektir? Yaş haddinden emekli olma şartları nelerdir? Hepsi ve daha fazlası aşağıda…

Emeklilik için üç şart gerekiyor. Yaş, prim gün sayısı ve sigortalılık süresi. Ancak belli bir yaşa geldiği halde primini tamamlayamayan sigortalılara, yaştan emeklilik hakkı da tanınıyor. Yaş haddinden emeklilik ne demektir? Yaş haddinden emekli olmak için gerekli şartlar nelerdir? Merak ettiğiniz tüm detayları haberimizde bulabilirsiniz…

YAŞ HADDİNDEN EMEKLİLİK NE DEMEK?

Yaş haddinden emeklilik, belirli bir yaşa gelmiş ve normal emeklilik için gerekli prim ödeme sayısını dolduramamış yani yeterince çalışamamış kişilere sağlanan bir hak. Yaştan emeklilik şartları ilk kez sigortalı olunan tarihe göre farklılaşır. 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigorta girişi bulunan SSK’lı kadınların yaştan emekli olabilmesi için 58 yaş 3600 günü, erkeklerin de 60 yaş ve 3600 günü tamamlamaları gerekiyor.8 Eylül 1999 tarihi ve sonrası ile 30 Nisan 2008 tarihinden önce sigorta girişi bulunan kadınların SSK yaştan emekli olabilmesi için 58 yaş, 25 yıllık sigortalılık süresi, 4500 günü tamamlaması gerekiyor. Erkeklerin ise 60 yaş 4500 gün ve 25 yıllık sigortalılık süresi şartını sağlaması şart.

YAŞ HADDİNDEN EMEKLİLİK ŞARTLARI NELERDİR?

Sosyal güvenlik reformu ile birlikte ilk defa 1 Mayıs 2008 tarihinde ve sonrasında sigortalı olan erkeklerin yaş haddinden (kısmi) emeklilik için ödeyecekleri prim gün sayısı 4500 günden 5400 güne çıkarıldı. Yaş haddinden emeklilik için gereken yaş koşulu bu tarih itibarıyla kademeli artıyor. Erkekte 63, kadında 61 yaş şartı aranıyor. Ancak bu şartın 2035 yılına kadar tamamlanması gerekiyor.

Yani;– 5400 günü 31 Aralık 2035’e kadar tamamlayan kadınlar 61 yaş,– 1 Ocak 2036 ila 31 Aralık 2037 arasında tamamlayan kadınlar 62,– 1 Ocak 2038 ila 31 Aralık 2039 arasında tamamlayanlar 63,– 1 Ocak 2040 ila 31 Aralık 2041 arasında tamamlayan kadınlar 64,– 1 Ocak 2042’den sonra tamamlayan kadınlar da 65 yaşında emekli olabilecekler. İlk defa 1 Mayıs 2008’den sonra sigortalı olan erkekler için yaştan emeklilik 5400 günün tamamlandığı tarihe göre belirleniyor. Buna göre;– 31 Aralık 2035’e kadar 5400 günü tamamlayan erkekler 63 yaşında,– 1 Ocak 3036 ila 31 Aralık 2037 arasında 5400 günü tamamlayan erkekler 64 yaşında,– 5400 günü 1 Ocak 2038’den sonra tamamlayan erkekler ise 65 yaşında emekli olabilecek.

BAĞKUR’LULARDA ARANAN ŞARTLAR

8 Eylül 1999’dan önce Bağkur girişi olanlar yaştan emeklilik için 5400 gün ve 56 yaşı, erkekler de 5400 gün ve 58 yaşı tamamlamalı. 8 Eylül 1999 ve sonrası ile 30 Nisan 2008’den önce Bağkur girişi bulunan kadınlar 5400 gün 60 yaşı erkekler de 5400 gün 62 yaşı tamamlamalı. İlk defa 1 Mayıs 2008 ve sonrasında Bağ-Kur’lu olan kadının yaştan emeklilik için 5400 gün 61 yaşı; erkeklerin ise 5400 gün 63 yaşı tamamlamaları şart. 1 Mayıs 2008 ve sonrasında Bağkur’lu olan kadın ve erkekler için emeklilikte kademeli geçiş uygulanıyor. Şöyle:

KADINLAR İÇİN EMEKLİLİK ŞARTLARI

5400 günü; 31 Aralık 2035’e kadar tamamlayan kadınlar 61 yaş, 1 Ocak 2036-31 Aralık 2037 tarihleri arasında tamamlayan kadınlar 62, 1 Ocak 2038-31 Aralık 2039 arasında tamamlayanlar 63, 1 Ocak 2040-31 Aralık 2041 arasında tamamlayan kadınlar 64, 1 Ocak 2042’den sonra tamamlayan kadınlar da 65 yaşında emekli olabilecek.

ERKEKLER İÇİN EMEKLİLİK ŞARTLARI

31 Aralık 2035 tarihine kadar 5400 günü tamamlayan erkekler 63 yaşında, 1 Ocak 3036 ile 31 Aralık 2037 arasında 5400 günü tamamlayan erkekler 64 yaşında, 5400 günü 1 Ocak 2038’den sonra tamamlayan erkekler ise 65 yaşında emekli olabilecek.

EMEKLİ SANDIĞI’NDA DA DURUM AYNI

8 Eylül 1999’dan önce Emekli Sandığı girişi bulunan kadın ve erkek memurlar 5400 gün ve 61 yaşı tamamlamaları halinde yaştan emekli olabilir. 8 Eylül 1999 tarihi ve sonrası ile 30 Nisan 2008 tarihinden önce Emekli Sandığı girişi bulunan kadın ve erkek memurlar 5400 gün ve 61 yaşı tamamlamaları halinde yaştan emekli olabilir.

Emekli Hayat..

Emekli için 344 TL aile yardımı!

Emekli için 344 TL aile yardımı! Emekli maaşı ne kadar olacak?

Memur sendikaları ve Türkiye Emekliler Derneği tarafından gündeme getirilen aile yardımı talebi ile, emekliler heyecanlandı.

Türkiye Emekliler Derneği, “Kamu çalışanlarına ödenen aile yardımı, tüm emeklilere de aile yardımı desteği olarak getirilsin” çağrısı yaparken, memur sendikaları da önümüzdeki günlerde toplanacak Kamu Personeli Danışma Kurulu’nda (KPDK) konuyu masaya taşımaya hazırlanıyor.

ÇOCUK-EŞ FARKI

Memurlara her ay aile yardımı ödeniyor. Çalışmayan eş için ödenen tutar aylık 278,69 lira. Çocuk yardımı tutarı da 0-6 yaş için 65,30, 6 yaş üstü için 32,65 lira.

Halen eşi çalışmayan, 0-6 yaş arası 2 çocuğu olan bir memur aylık 409,29 lira aile yardımı alabiliyor.

Eğer talepler hayata geçerse, eşi çalışmayan, 6 yaş üstü 2 çocuğu olan bir emekli, aylık 343,99 lira ek ödeme alabilecek.

KPDK’da aile yardımı ile ilgili sonuç sağlanamazsa, memur sendikaları konuyu Ağustos ayında gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerine taşımayı planlanıyor.

Toplu sözleşme görüşmelerinde emekliler için aile yardımı da öncelikli talepler arasında yer alacak.

Kuyumda 4 taksit düzenlemesi yürürlüğe girdi

BDDK kurul kararı ile taksit yasağına tabi tutulan kuyumla ilgili harcamalarda, basılı ve külçe halinde olmayanlar için taksitlendirme süresi dört aya çıkarıldı..

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), taksit yasağına tabi tutulan kuyumla ilgili harcamalarda, basılı ve külçe halinde olmayanlar için taksitlendirme süresinin dört aya çıkarılmasına ilişkin düzenlemesi yürürlüğe girdi.

BDDK açıklamasında, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 27 Mart 2019 tarihli ve 8314 sayılı Kararı ile Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğin 26’ncı maddesinin yedinci fıkrası uyarınca, 11 Ocak 2019 tarihli ve 8198 sayılı Kurul Kararı ile taksit yasağına tabi tutulan kuyumla ilgili harcamalarda, basılı ve külçe halinde olmayanlar için taksitlendirme süresinin dört aya çıkarılmasına karar verildiği bildirildi.  AA

65 yaş aylığı şartları değişiyor kimler alabilir?

65 yaş aylığı şartları genişletiliyor. 65 yaş aylığı kimler alabilir sorusunun yanıtı Meclis’teki düzenlemeyle değişecek. 65 yaş aylığı yeni düzenlemeye göre daha önce aylık alamayan bazı kişiler de kapsama girecek..

65 yaş aylığı nedir, kimleri kapsıyor, yeni düzenlemenin detayları nedir? sorularının yanıtları Milliyet gazetesi yazarı Cem Kılıç köşesinden verdi.

“Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz Ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, geçtiğimiz günlerde Meclis’e sevk edildi. Bu tasarı ile çalışma hayatını etkileyecek önemli değişiklikler getiriliyor. Tasarıda 65 yaş aylığıyla ilgili yeni düzenlemeler yer alıyor” bilgisini paylaşan Kılıç, tasarıdaki radikal değişikliğe ilişin de şunları yazdı:

“Tasarıda yer alan radikal bir değişiklik, 65 yaş aylığı alan ve yaşadığı hane içerisindeki kişi başına düşen gelir sınırın üzerinde olduğu için aylık alamayan kişilerle ilgili. Tasarının Meclis’e sunulan şekilde yasalaşması durumunda, halihazırda 65 yaş aylığı alamayan bazı kişiler de aylık almaya başlayacak.

65 YAŞ AYLIĞI ŞUAN SİSTEM NASIL İŞLİYOR?

65 yaş aylığı alabilmek için 3 temel şart var. Bu açıdan, ilk şart 65 yaşını doldurmuş olmak. İkinci olarak, 65 yaşını doldurmuş olan kişinin aylık alabilmesi için hiçbir sosyal güvencesi olmaması, yani emekli olmaması, Sosyal Güvenlik Kurumu’dan (SGK) dul veya yetim aylığı almaması ve herhangi bir işte çalışmaması gerekiyor. Bunun yanında, nafaka alan kişiler de 65 yaş aylığından yararlanamıyor.

65 YAŞ AYLIĞI ALMA ŞARTLARI

65 Yaş aylığı alabilmek için üçüncü şart ise 65 yaşını doldurmuş olan kişinin yaşadığı hanenin gelirinin belirlenen sınırın altında kalması. Bu sınır, asgari ücretin net tutarının 3’te biri olarak belirlenmiş durumda.
2016 yılı itibarıyla 65 yaşını doldurmuş bir kişinin yaşadığı hanede kişi başına düşen ortalama aylık gelir 392 TL’nin altındaysa, söz konusu kişiye aylık bağlanabilir. Sayılan 3 şartın yerine getirilmemesi durumunda, kişi 65 yaş aylığı alamaz.

HANEDE İSTİHDAM KORKUSU

65 yaşını doldurmuş kişinin yaşadığı hanedeki toplam gelir, söz konusu hanede kaç kişi yaşıyorsa o sayıya bölünerek çıkan rakam üzerinden kişinin 65 yaş aylığı alıp alamayacağına karar veriliyor. Bu durumda, örneğin asgari ücretle çalışan oğlu, ev hanımı olan gelini ve öğrenci olan torunu ile yaşan 65 yaşını doldurmuş bir kişi, ailenin başka bir gelirinin de olmaması koşuluyla yoksa, aylık alabilir.

Ancak ne yazık ki, yukarıdaki hesaplama nedeniyle dramatik sonuçlar da ortaya çıkabiliyor. Bu anlamda, örneğin kızı, damadı ve torunlarıyla beraber yaşayan 65 yaş üstündeki kişiye bağlanan aylık, damadın terfi etmesi ve ücretinin artırılması veya torunun işe girmesi nedeniyle kesilebiliyor. Bu durumun temel sebebi, muhtaçlık sınırı tespit edilirken 65 yaş üstü kişinin yaşadığı hanenin gelirinin esas alınıyor olması.

KENDİSİNİN VE EŞİNİN GELİRİ

Tasarı yasalaştığında, 65 yaş aylığı bağlanacak kişi için muhtaçlık testi için sadece kişinin kendisi ile eşinin geliri dikkate alınacak. Böylece, damadı terfi etti ya da torunu işe girdi diye büyükanne veya büyükbabanın aylığı kesilmeyecek ve konuya ilişkin mağduriyetler de önlenmiş olacak. Ayrıca, halihazırda 65 yaş aylığı alamayan bazı kişiler de aylık almaya başlayacak. 65 yaş aylığı kategorisine girecekler noktasında tahminler 100 bin kişinin üzerinde bir rakama işarete ediyor.
Sosyal güvencesi olmayan, yaşlılık, malullük veya dul veya yetim aylığı almayan bir kişiye 65 yaş aylığı bağlanırken, yaşadığı hanedeki gelirin dikkate alınması nedeniyle kızı, oğlu veya torunu ile birlikte yaşıyor diye aylık verilmemesi anlaşılır bir durum değildi.

Bu açıdan, 65 yaş aylığında muhtaçlık sınırı tespit edilirken yaşlının yaşadığı hanenin değil, sadece bireysel gelirinin dikkate alınması daha doğru bir yaklaşım olacaktır.

608 BİN KİŞİ AYLIK ALIYOR

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının verilerine göre, 2015 yılı itibarıyla 608 bin 513 kişiye 65 yaş aylığı ödenmiş. Yapılan ödemelerin ulaştığı toplam rakam, 1 milyar 275 milyon 183 bin 231 TL. Kanun tasarısında yer alan 65 yaş aylığı ile ilgili değişiklik yasalaşırsa, aylık alan kişi sayısı artacak.

Emekli Hayat…

Emekliye ucuz konut

TOKİ’nin 50 bin sosyal konut projesi kapsamında emekli başvuruları alınmaya başlandı. Emekliler, 5 Nisan’a kadar Halk Bankası’na 2+1 için 500, 3+1 için bin lira yatırarak başvuru yapabilecek. Proje ile hiç evi olmayan emekliler, 20 yıl vadede 388 liradan başlayan taksitlerle ev sahibi olabilecek.

BAŞVURU

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) tarafından Türkiye’nin 67 ilinde 140 projeyle hayata geçirilecek 50 bin yeni sosyal konut için talep toplanmaya devam ediyor. Normal başvurular için talep toplama süreci tamamlanırken, dün emekli başvuruları alınmaya başlandı.

Evi olmayıp da fırsattan yararlanmak isteyen emekliler, başvurularla ilgili detayları araştırmaya başladı. Emeklilerin pek çok ildeki TOKİ konutları ve başvuru süreci ile ilgili merak ettiği sorular ve cevapları şöyle:

BAŞVURU İÇİN GEREKLİ BELGELER NELER?

Emekliler başvurularını Halk Bankası’na nüfus cüzdanı ile birlikte şahsen yapacak.

Vatandaşlar, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan alınan emekli kimlik belgesi veya emekli olduğunu gösteren ‘belgeyi’ başvuru formu ile birlikte teslim edecek.

BAŞVURU ÜCRETLERİ NE KADAR?

Başvuru ile birlikte 2+1 konut seçenler 500 lira, 3+1 konut tercih edenler ise bankaya bin lira yatıracak.

BAŞVURU ÜCRETİ GERİ ALINABİLECEK Mİ?

Kura sonucunda ev sahibi olamayanlar, başvuru ücretlerini aynı banka şubesinden geri alabilecek.

EMEKLİLERE KAÇ PROJEDE KONUT İNŞA EDİLECEK?

TOKİ’nin emeklilere ev projeleri, kurumun resmi internet sitesi üzerinden yayımlandı. 55 farklı proje için başvuru yapılabilecek.

EMEKLİLERİN YAKINLARI BAŞVURABİLİR Mİ?

Vefat eden emeklilerin eşleri de emekli olmasalar dahi bu başvuruları gerçekleştirebilecek. Vefat eden emeklinin aylık maaşını alan dul kızları ise bu kapsamda yer almayacak.

SON BAŞVURU TARİHİ NE ZAMAN?

Emekliler için başvurular 5 Nisan’a kadar alınacak.

HAK SAHİPLERİ NASIL BELİRLENECEK?

Emekliler inşa edilecek konut sayısının yüzde 25’i kadar kontenjana sahip olacak. Konut sayısından fazla başvuru olması halinde hak sahipleri kura ile belirlenecek. Başvuru sahipleri arasında TOKİ tarafından ilan edilecek tarihte ‘Hak Sahibi Belirleme’ kurası çekilecek.

KONUTLAR NE ZAMAN TESLİM EDİLECEK?

Hak sahipleri ile sözleşme imzalandıktan sonra konutlar 36 ay içerisinde teslim edilecek.

KONUTLAR NE KADAR OLACAK?

Başvurusu toplanacak konutların ihalesi yapıldıktan sonra satış fiyatları belirlenecek. 50 bin konut için tahmini en düşük fiyatın 116 bin 400 lira olması bekleniyor.

Başlangıç taksitleri de 388 lira olarak öngörülüyor. 3+1 konutların fiyatlarının ise 170 bin 720 liradan başlaması bekleniyor. 20 yıla kadar vade seçilebiliyor.

ÖDEMELER NE ZAMAN BAŞLAYACAK?

Taksit ödemeleri 2+1 konutlarda konut tesliminden sonra, 3+1 konutlarda ise sözleşme imzalama tarihini takip eden ay itibariyle başlatılacak.

Konut satış vadelerinde faiz uygulanmayacak. Taksitler, 6 ayda bir memur maaş artış oranı, Yİ-ÜFE ve TÜFE oranlarından en düşük olana göre artırılacak.

TOKİ BAŞVURU SAYFASI

Emekli Hayat..

cropped-cropped-emekli-maasi-600x330-1

EYT’de son durum!! 28 Mart 2019

EYT’de son durum: Emeklilikte Yaşa Takılanlar yasası çıkacak mı?

Emeklilikte yaşa takılanlar her gün son durumu merak ediyor. Bir sendikanın genel kurulunda konuşan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ‘Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın (EYT) haklarının verilmesini isteyen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici’ye cevap verdi. Bakan Selçuk, “Bu konu gündemimizde yok” ifadelerini kullandı. İşte EYT’de son durum…

EYT’de son günlerde en çok konuşulan konulardan biri de kıdem tazminatıydı. 15 yılını doldurup emekliye ayrılan ya da istifa eden işçilerin aslında kıdem tazminatına hak kazanmadığını ileri süren TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş, kamuoyundan özür diledi. Ayırca Emeklilikte yaşa takılan (EYT) metal işçileri topladıkları 18 bin imzayı SGK Genel Müdürüne illetti.

“GÜNDEMİMİZDE YOK”

Bakan Selçuk, konuşmasının son bölümünde, BBP Genel Başkanı Destici’nin dile getirdiği EYT konusuna değinerek, “Gündemimizde yok” dedi.

DESTİCİ EYT HAKKINDA NE DEMİŞTİ?

Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde yapılan Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (HAK-İŞ) bağlı Hizmet-İş 13’üncü Olağan Genel Kurulu’nda konuşan BBP lideri Mustafa Destici, EYT’lilerin talebini haklı bulduklarını, bu hakkın verilmesi için mücadele verdiklerini söyledi. Destici, şöyle konuştu:

“Türkiye, geçmişte erken emeklilikteki yanlış uygulamaların faturasını bugün hala ödüyor, bunun biz de farkındayız. Fakat şuanda, ’emeklilikte yaşa takılanlar’ diye hak talep eden topluluğun talebini de haklı buluyoruz. Çünkü devlet, devlet olmanın gereğini yerine getirmelidir. Bu hakkın verilmesini istiyoruz. Yüksek maliyetten bahsediliyor, doğrudur. Fakat bu maliyet, bütçede ödediğimiz 117 milyarın sadece yüzde 10’una tekabül etmektedir. Türkiye, hızlı bir şekilde geçmişte yakaladığı ekonomik istikrarı yakalar ise, bu kardeşlerimizin hakkı olan emekliliğin kısa sürede verileceğine ben inanıyorum. Ayrıca bu hakkın verilmesi noktasında, dün de mücadele ettik, bugün de etmeye devam edeceğiz.”

18 BİN İMZA

Emeklilikte yaşa takılan (EYT) metal işçileri Aile Çalışma Bakanlığı önünde eylem yaptı. “Emeklilik hakkımız engellenemez” diye slogan atan işçiler, topladıkları 18 bin imzayı SGK Genel Müdürüne illetti. “Metal işçileri EYT’de adalet istiyor” yazılı pankart açan işçiler, “Emeklilik hakkımız söke söke alırız”, “Edirne’den Kars’a, Jüpiter’den Mars’a çıksın artık bu yasa” sloganları da attı.

KIDEM TAZMİNATI YORUMU İÇİN ÖZÜR DİLEDİ

TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş, 15 yılını doldurup emekliye ayrılan ya da istifa eden işçilerin aslında kıdem tazminatına hak kazanmadığına ilişkin sözlerine açıklık getirdi. Büyük tepki çeken sözleri için kamuoyundan özür dileyen Delibaş, patronların kıdem tazminatından şikayet ettiği toplantıda dile getirdiği görüşlerin şahsi fikirleri olduğunu, TOBB’un resmi ve kurumsal görüşünü yansıtmadığını söyledi.

TOBB’un çalışma hayatına yönelik gündeminde de böyle bir konunun bulunmadığını ifade eden Delibaş, “Yanlış anlaşılmalara sebebiyet verdiğim için kamuoyundan özür dilerim” dedi. Delibaş, ‘TOBB Genel Sekreter Yardımcısı Cengiz Delibaş’tan kamuoyuna duyuru’ başlığı altında şu görüşlere yer verdi:

“Bugün bir gazetede yer alan “EYT’lilerin Kıdem Tazminatı Tehlikede” haberi ve sonrasında bununla ilgili olarak sosyal medyada yapılan maksadı aşan yorumlardan dolayı bu açıklamayı yapma gereği duydum. Habere konu olan toplantıda dile getirmiş olduğum görüşler benim şahsi fikirlerim olup, hiç bir şekilde TOBB’un resmi ve kurumsal görüşünü yansıtmamaktadır. TOBB’un çalışma hayatına yönelik gündeminde de böyle bir konu bulunmamaktadır. Yanlış anlaşılmalara sebebiyet verdiğim için kamuoyundan özür dilerim.”

DEVLET BAHÇELİ: EKONOMİK ŞARTLAR OLGUNLAŞTIRILMALI

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Emeklilikte Yaşa Takılanlar ile ilgili açıklamalar da yaptı. Emeklilikte yaşa takılanların mitinginin hatırlatılması üzerine Bahçeli, şunları söyledi:

“Bizim gündemimizde, parti programımızda vardır. Meclis’te de verilmiş bir yasamız vardır. Bir tarafta gıda fiyatları şöyle oldu, dış ödemeler böyle oldu şurası böyledir ekonomik rakamları kötümser şekilde tatbik edeceksiniz,  sonra da diyeceksiniz ki, ’emeklilikte yaşa takılanlar, bunu çıkarmamız lazımdır.’ Vatandaşı meydana çağıracaksınız, sonra da bunları istismar edeceksiniz. Seçim arifesinde bunu istismar etmeye gerek yok. Seçimden sonra eğer Türkiye’nin ekonomik şartlarını da olgunlaştırarak müşterek bir çözüm bulmaya gidilebilir. Diyorlar ki ‘biz bir şey verdik AKP, MHP reddettiler.’ Türkiye’de şimdi siyaset yalan rüzgârı oynuyor. Bu kadar olmaz olmamalı. Seçimden sonra gündeme getirilebilir. Ama Türkiye’nin ekonomik şartları bu yükümlülüğü taşıyabilecek bir konumdaysa olur. Sadece vaatle 3, 5 tane oy almak için bu konuyu gündeme taşıyıp, Türkiye’yi sıkıntıya koymak da doğru değil. ”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN EYT AÇIKLAMASI

“Burada rahmetli Demirel bir yanlışın içerisine düştü. Erken emeklilikle bu ülkede adeta bir çift ücret anlayışı geldi. Düşünün 38 yaşında bir insanın emekli edilmesi demek, hem o insana saygısızlık, hakarettir, hem de bu devletin hazinesine, kasasına. Çünkü bu insan 38 yaşında emekli olduğu zaman boş mu durur? Ne yapacak? Gidip kendisi bir yerde bir iş bulacak. Oradan da bir ücret alacak. Çift maaşla çalışacak. Şu anda dünyada başta İskandinav ülkeleri olmak üzere, artık onlar erken emekliliği yapan ülkeler olmasına rağmen, şimdi onlar 60-65 üzerine çıktılar. Daha da geliştiriyorlar ve emekliliği oralarda 70’e doğru taşıyorlar. Böyle bir durumun olduğu dünyada şimdi bizde bu erken emeklilik olayını kimler tahrik ediyor? Muhalefet. Eğer biz vatanseversek, milletimizi seversek ne için erken emeklilik diyoruz? Çalışıyorsun, çalıştığın yerde çalışmana devam et. Maaşın sürekli zaten orada artıyor, artmaya devam edecektir. Boşta kalmaktansa orada çalış. Ne için ayrılmayı, ne için emekli olmayı düşünüyorsun?”

Emekli olmanın insanı çok farklı yollara tahrik edebileceğini vurgulayan Erdoğan, “Bunlar muhalefetin desteğini alıyorlar. Türkiye geçmişte bu tür popülist politikalardan çok çekti. Yönettikleri dönemde Türkiye sosyal güvenlik sistemi bir batağın içindeydi. İşte Bay Kemal’in SSK Genel Müdürü olduğu zaman o hastanelerimizin durumu neydi? Şimdi ise hastanelerimizin durumun ne?  Bizim dönemimizde sistemde infiale yol açabilecek şeyler nispeten düzeltildi.  Geçmişte yaşanılanlardan hiç bir ders alınmadı. Buna bir bakmamız lazım. Ben burada popülist bir şeyle verdim gitti diyebilirim. Ama ben böyle bir şey diyemem. Bunu dersem ben milletime saygısızlık yapmış olurum.” diye konuştu.

Vatandaşların 3600 ek göstergeyi sorduğunu da kaydeden Erdoğan, “Bu müjdeyi ben verdim. Sözümdeyim. Seçimlerden sonra hazırlıklar yapılmıştır. Ele alınacak konulardan bir tanesidir. Burada polislerimiz, öğretmenlerimiz,  hemşirelerimiz, din görevlilerimiz var. Yani bu kapsama girebilecek kim varsa,  hangi grup varsa hepsini 3600’den yararlandıracağız.” dedi.

Birden fazla emekli maaşı alabilir miyim?

Evet, birden fazla emekli maaşı alabilirsiniz. Nasıl derseniz işte yöntemi!

Aldığı maaşla geçinemeyen bazı emeklilerin çift maaş alma hakkı bulunuyor. Bu kapsama kimler giriyor? Şartları neler? Kime ne kadar ödeme yapılabiliyor? İşte detayları..

Sosyal güvenlik sistemi bazı şartlarda özellikle de kadın emekliye çift maaş hakkı tanıyor. Çift maaş hakkı sadece emekliye değil, dul ve yetimlere de sağlanıyor. Dul kavramı kadınlar için kullanılsa da bu kapsama erkekler de giriyor. Çoğu emekli, aldığı maaşın kesilebileceği endişesiyle veya bilmediği için ikinci hatta üçüncü maaş hakkını aramıyor.

Emekli hangi sigortalılığa (SSK, Bağkur, Emekli Sandığı) tabi olursa olsun, vefat eden eşinden dul aylığı yani ikinci bir maaş alıyor. Örneğin; kadın SSK emeklisi, eşi vefat etmiş Bağkur emeklisi ise dul aylığı alıyor. Vefat eden eş SSK veya Bağkurlu ise dul emekli eş, maaşın yüzde 50’sini, eş Emekli Sandığı’na tabi (memur) ise maaşın yüzde 75’ini alıyor.

Bazı durumda emekli kadının üç farklı emekli maaşı alma hakkı doğuyor. Peki nasıl oluyor? Kendi çalışmasından dolayı SSK emeklisi olarak maaş alırken, vefat eden Bağkur emeklisi kocasının ölümünden sonra dul aylığı alan kadın, Emekli Sandığı’ndan emekli olmuş babasının vefatından sonra yetim aylığı da alabiliyor. Yani üç maaşa da hak kazanıyor.

MEMUR EMEKLİSİ İSE DERTLİ

İkinci maaş konusunda SSK ve Bağkurlular şanslı gibi gözüküyor. Ancak yasal olarak birçok kişiye, dul ve yetime sağlanan bu haktan memur emeklileri mahrum. Kendilerini üvey evlat gibi hissettiklerini belirten memur emeklileri devlet büyüklerinden bu konuda bir çalışma yapılmasını talep ediyor.

BAŞVURU NASIL YAPILMALI?

-Eşini kaybeden bir kişinin dul aylığı alabilmesi, başka bir evlilik yapana ya da ölene kadar devam eder.

-Dul kadın evlenirse ya da işe girerse aylık kesilir. Boşanırsa ya da işten ayrılırsa aylık yeniden kendisine bağlanır.

-Baba veya annesini kaybeden bir kız çocuğu, evlenene kadar ve sigortalı bir işe girene kadar yaşı ne olursa olsun ömür boyu yetim aylığı alır.

-Dul ve yetim aylığı alabilmek için resmi talepte bulunulması şart. Bunun için ölüm aylığı talep belgesi il ve ilçelerde bulunan sigorta müdürlüklerine teslim edilmeli.

-Dul ve yetim aylığı ödemeleri sigortalının ölüm tarihini izleyen ilk aybaşında ödenmeye başlar.

-Eğer erkek çocuğunun çalışmasına engel olacak bir malul durumu mevcut ise o zaman yaşına bakılmaksızın ömür boyu yetim aylığı alabilir.

-Baba veya annesini kaybeden bir erkek, 18 yaşına kadar kesintisiz, öğrenciliği devam ederse 25 yaşına kadar kesintisiz yetim aylığı almaya hak kazanır.
İŞTE EN ÇOK MERAK EDİLEN SORULAR VE CEVAPLARI

*Eşim, 6 yıllık devlet memuru iken vefat etti. Bağkur’a tabi çalışıyorum. Emekli Sandığı’ndan dul aylığı alabilir miyim?

Bağkur’a tabi çalışmanız, Emekli Sandığı’ndan dul aylığı almanıza engel değil.

————————————————————————————-
*Eşimden SSK’dan dul aylığı alıyorum. Babamdan Emekli Sandığı yetim aylığı alabilir miyim?

SSK dul aylığı alan kadınlar, Emekli Sandığı’ndan babasından dolayı yetim aylığı alabilirler.

————————————————————————————-
*SSK emeklisi bir kadınım. Babam, Emekli Sandığı emeklisi iken vefat etti, babamın emekli aylığından yararlanabilir miyim?

Babanızdan dolayı yetim aylığı alabilirsiniz. Ancak bekar veya dul olmanız gerekiyor.

————————————————————————————-
*Emekli Sandığı emeklisi bir kadınım. Ölen annem/babam da Emekli Sandığı emeklisi. Her iki aylığı birlikte alabilir miyim?
Her iki aylığı birlikte alamazsınız ama yüksek olanı tercih edebilirsiniz.

————————————————————————————-
EŞTEN VE BABADAN ÖĞRENCİYKEN KESİLMEZ

*SSK’ya tabi çalışıyorum. Emekli Sandığı’ndan yetim aylığı alabilir miyim?

Vefat etmiş olan kişinin hizmetinin 10 yıldan fazla olması halinde SSK’ya tabi çalışan kız yetimlere aylık bağlanabilir. Erkek yetimlere ise malul ve muhtaç olmaları halinde aylık bağlanır. Vefat etmiş olan kişinin hizmetinin 5 ila 10 yıl arasında olması halinde SSK’lı çalışan kız ve erkek yetimlere aylık bağlanamaz.

————————————————————————————-
*Eşimden Bağkur dul aylığı alıyorum. Babamdan Emekli Sandığı’ndan yetim aylığı alabilir miyim?
Bağkur dul aylığı almanız, Emekli Sandığı’ndan yetim aylığı almanıza engel değil.
————————————————————————————-
*Eşimden Emekli Sandığı dul aylığı alıyorum. Babamdan Emekli Sandığı yetim aylığı alabilir miyim?

Bu durumda tercih ettiğiniz aylığı alabilirsiniz. Yani tek maaş hakkınız var.

————————————————————————————-
Emekli Sandığı kanununa göre dul-yetim aylığı kimlere, hangi oranda bağlanır?

■ Eş: Yüzde 75

■ Çalışan ya da emekli aylığı alan eş: Yüzde 50

■ Eş, 1 yetim : Yüzde 60, yüzde 30

■ Eş, 2 yetim : Yüzde 50, yüzde 25-25.

■ Tek yetim : Yüzde 50

■ 2 yetim : Yüzde 40-40.

————————————————————————————-
ÖĞRENCİYKEN KESİLMEZ

*Emekli Sandığı’ndan erkek yetim aylığı almaktayım. Öğrenciliğim devam ederken sigortalı olarak işe girmem halinde, aylığım kesilir mi?

Öğrenciliği devam eden erkek yetimlerin 25 yaşına kadar aylıkları kesilmez.

————————————————————————————-
*Emekli Sandığı’ndan dul aylığı alıyorum. İsteğe bağlı sigortalı olmam halinde dul aylığım kesilir mi?

İsteğe bağlı sigortalı olmanız halinde dul aylığınız kesilmez.

————————————————————————————-
*Vefat eden memur annemden kız yetim aylığı alan lise öğrencisiyim. İsteğe bağlı sigortalı olmam halinde yetim aylığım kesilir mi?

İsteğe bağlı sigortalı olmanız halinde yetim aylığınız kesilmez.

————————————————————————————-
EMEKLİ HAYAT….